KİMLİKSİZ SELVİ ATICI

Kitap Adı: Kimliksiz

Yazarı: Selvi Atıcı

Arka Kapak:

"Seni sevmekten nasıl vazgeçebilirim ki? Ben geçsem bile kalbim vazgeçmez..."

Deryal Yiğit, nam-ı diğer Kimliksiz... Kirli geçmişiyle, acımasızlığıyla, kadınlara değer vermeyişiyle bilinen karanlık bir adam... Garip takıntıları ve sadece kendine sakladığı sırlarıyla kendi çöplüğünden yarattığı krallığında hükümdarlığını süren Deryal'in hayatına Burcu bomba gibi düşmüştü.

Burcu, Deryal'in yeni takıntısı mı, yoksa hayatının yörüngesini tamamen değiştirebilecek olan tek kadın mıydı? Sırları ve çözemediği sorunlarıyla Deryal'in hayatına girmek zorunda kalan Burcu, omuzlarına binen tonlarca yükün arasında aşkı kaldırabilecek miydi?

Yorumum: Yeni bir yazar olan Selvi Atıcının kimliksiz adlı kitabını ben beğendim herne kadar bazı bölümleri oldukça ağır olsada insan bu derece severse affetmeyide başarır bence.Biraz kitaptan bahsedelim Deryal çocukluğu sokaklarda geçmiş bir adamdır Kardeşi  gibi olan Ademle ile bir gece kulübüpleri vardır. deryal birgün külübünde Burcu ile karşılaşır ama ne karşılaşma birdaha burcunun peşini bırakmaz çünkü ona deli gibi aşık olur  her ne kadar Adem " Bence takıntı yapıyorsun" desede Deryal bunu kabul etmez ama gerçektende takıntı değildir

Adem aşkın bir adamı nasıl bu kadar değiştireceğine inanamıyordu ama kendiside Her ne kadar onu kızdırıp deli etmektekten zevk alsada birbirlerinin boğazına yapışmamak için zor tutsalarda kendilerini. O da Şirin için deli olmaktadır. Ama davranışları onu kızdırmak içinsöylediği sözler Şirini çok üzmektedir Neyseki sonunda Adem de bunu anlar ve Şirine aşık olduğunu itiraf eder:)

Diğer tarafta Burcuda Deryal'e boş değil ama onun her ne kadar istemese de yapması gereken başka şeyler vardır ve bu şeyler ona çok zorlyacaktır.

Sonunda onlarda birbirlerine aşklarını itiraf ederler 

Bence kitapta Deryal'in duygularını çokgüzel işlemiş okurken hissedebiliyorsunuz:)

 Deryal ve Burcu bu sevdanın onlara neler yaşatacağını bilmiyorlardı ama birbirlerinden de vazgeçemiyorlardır.

Öyle birşey yaşarlarki ne birdaha yanyana gelebileceklermi belli değildir.

 Deryalin başındaki belalar geçecek gibi değildir şimdi birde adını sanını bilmedikleri biri herkese Deryal'i sorup ona ulaşmaya çalışmaktadır. Bakalım olay onları nerelere götüreceklerdir.

Ayrıca kitap kapağındaki Deryal karakteri bana hep Buğra Gülsoy'u hatırlattı:)

LUX DİRENİŞ 5.KİTAP

Kitap adı: Direniş

Yazarı: Jennifer L. Armentrout

Arka kapak:

R.E.M. dinleyecektim.
Ama gerçek hayat hiç de öyle havalı değil, inanın bana.
Luxen'lerin geldiği o gece her şey değişti ve Daemon gitti.
Geri gelecek mi, bilmiyorum.
Saf mı değiştirdi, hiçbir ? krim yok.
Beni hâlâ seviyor mu, emin değilim.
Eğer Luxen işgalinden kurtulabilmek için az da olsa bir
şansımız varsa, bu ancak düşman ile işbirliği yaparsak mümkün olacak.

Hangi düşmanla mı?

Bir tahminin vardır eminim ?

Dünyaca ünlü usta yazar Jennifer L. Armentrout'un
efsane serisi LUX,
son kitap DİRENİŞ ile tozu dumana katıyor.

 

 Yorumum:

Evet Lux serisinin son kitabı Direnişi de bitirdim ve seri bitti çok güzeldi Katy ve Daemon'ın başına gelenleri obsideyenden beri kızlarım ve ben büyük bir heyecanla okuduk yazarın anlatımı gerçektende çok güzeldi. Anlatılan herşey sanki yaşıyormuşsun gibi gözünün önünde canlanıyor gerçekten çok heyecanlıydı her bölümde keşke dizisi yapılsa bu kitabın dedim durdum soluksuz izlenecektir eminim. Kitab luxenlerin dünyaya inmesi ile başlıyor 

dünyayı istila etmeye çalışmalarıve Katy ve Daemon'in buna karşı savaşmalarını anlatıyor ayrıca ilerleyen sayfalarda katy'nin yaşadıklarını birebir yaşıyorsunuz sanki 

 

ehh sonuçta sevdiği adam uzaylı biraz çılgın biraz öküz biraz kıskanç herşeyden biraz var yani ama katy'den hiç birşekilde vazgeçmeyişi yokmu ömre bedeldi yani lütfen bu kitap dizi olsun :) Onları birbirine bağlayan en önemli şey aşkları idi.

 

 

 

 

 Bizimde Katy ve Daemon lerimiz yok değil yani:)

PABUCUMUN AJANI 2

Kitap adı: Pabucumun Ajanı 2

Yazarı Asude

Arka Kapak:

Macera yandığı yerden devam ediyor! Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor! Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği kimseye kaptırmayan bu adamın kollarında, bakışlarının gölgesinde, sahiplenici varlığının esaretinde olmak müthişti. Yeni bir kimliğe sahip olmuş, Deniz Üstüner olmanın lüksüne varmıştım. Kurumsal Kasıntım beni kendi dünyasına almış ve benim dünyama girmişti. Her şey o kadar güzeldi ki, bir hayal gibi Ta ki o güne kadar! Saklanan sırlar çözülüp, gizlenen yalanlar açığa çıkınca, o hayal dünyası da yıkıldı. Ama benim o enkazın altında kalmaya hiç niyetim yoktu. Peki, buz tutan bir kalbi yeniden ısıtabilir miydim? Belki bunu ben yapamazdım, ama kaçınılmaz olarak yeniden bir araya geldiğimizde, Tuna’nın kalbi bu savaşa tek başına girmek zorunda kalacaktı. Bir yandan yaralı kalplerimizle biz, diğer yandan tatlı ve gizemli bir aşka yelken açan Yasemin ve Mert Kazanan aşk mı, ayrılık mı olacak? Bildiğim tek şey, bu hikâyede herkes yanacak!

 Yorum:

Bu sefer ki kitap da Denizin deliliklerini okurken aklıma hep bu kadın geldi. Oda en az Deniz kadar deli ve çılgın bazen oda onun kadar sopalık olabiliyor:)

 

İ

 

 Tuna onu kovduğunda ağlamaktan helak olmuştu zavallı Deniz

 Bu kitabı okurken ilk başlarda hep içimde Deniz'i dövme isteği ile okudum hoş  Tuna'yıda ilk başlarda çok sevdiğim söylenemez kendileri tam bir odun  habire emirler yağdırıp durdu Denize "git" "otur""gelme" bu ne yaa çoğu yerde sadece Denizle birlikte olmak için yanında tutuyor yaa bu diye düşündüm . Tabi Deniz deliside kuyruk gibi hiç peşinden ayrılmıyordu  yaa biraz gururlu ol Deniz ya bu ne böyle diye söylenip duruyordum. Neyse sonradan dili açıldıda gönlümü aldı birçok yerde.

Ayrıca Denizin Aydan takıntısı değil Tunayı beni bile delirtti.Kıskanç Deniz ne olacak .Hele birde Tuna Deniz'in ajanlığını öprendiğinde seyreyleyin gümbürtüyü olaylar olaylar

 MERT VE YASEMİN

Tabii birde kitabımızdaYaseminle Mert cephesi var gözdem Yasemin tam beğendiğim karakterlerden akıllı  hanımhanımcık tabi gerektiğinde oda delirebiliyor ve Mert efendiyi sürüm sürüm süründürüyor:) Seviyorum seni Yasemin hele Yaseminin düğün gecesi uyuya kaldığı kısımda gülmekten öldüm ama Mert'i neden bu kadar sevdiğimi birkere daha anladım:)

 

 Demek kızlar sana bayılıyor sen daha yaseminle tanışmamıştın o zaman şıpsevdi seniiii

 

Ah Yaseminin güzelliğini görünce aklı başından gitti ama o senin bildiğin kızlara benzemez Mertciğim durbak seni nasıl yola getirecek:)

 

Ve Pabucumun ajanı biter ama hiç üzülmeyin daha arkadan büyük ihtimalle bir Tekin Soyönder ve başını yakacak bir türk kızının hikayesi gelecektir

Ayrıyeten birde şöyle hafiften bir Engin doktor ipucu verdi sanki kitap gibi geldi bana kesin onunda başının belası bir kızımız vardır:))

ASUDE EFSANESİ  VE MACERA KALDIĞI YERDEN DEVAM EDECEK :))))

 ( Naçizane Küçük bir not kızlarımızı böyle efsane erkeklere alıştırmayın öyle bakalvalı falan değiller heee baklava vardır ama tatlıcıdan aldıkları ve göbek yaptıkları baklavalar sonra hayal kırıklığına uğramayın benden söylemesi)

BENİ BULUN ( ÇÜNKÜ BU SİZİN DE HİKAYENİZ OLABİLİR) MİCHELLE KNİGHT

Kitap adı: Beni Bulun ( Çünkü bu sizinde hikayeniz olabilir)

Yazar:Michelle Knight

Arka kapak:

Gerçek Bir Yaşam Öyküsü

1 EV, 3 KADIN, 11 YILLIK ESARET

BENİ BULUN
ÇÜNKÜ BU SİZİN DE HİKÂYENİZ OLABİLİR

2002 yılında kaybolduğumda pek çok kişi bunu fark etmemişti bile. Yirmi bir yaşındaydım; adres sormak için bir markete uğrayan genç bir anne…

On bir sene boyunca kilit altında tutuldum, türlü işkencelere maruz kaldım. Bu, hayatımın halihazırda bildiğiniz kısmı olabilir fakat daha bilmediğiniz çok şey var.
-Michelle Knight-

Michelle Knight 2002 yılında, Ariel Castro isimli bir okul servisi şoförü tarafından kaçırıldı ve on yıldan uzun bir süre taciz, tecavüz ve işkenceye maruz kaldı. 2003 yılında Amanda Berry, 2004 yılında da Gina DeJesus tutsak olarak Michelle'e katıldı. 6 Mayıs 2013'te bir fırsatını bulup tutsaklıktan kurtulmalarının ardından, bu olay dünyada büyük yankı uyandırdı. Şimdi ise binlerce kişinin merak ettiği konu şu: O evin içinde neler oldu ve üç kadın akıl almaz işkencelere dayanacak gücü nasıl buldu?

Michelle Knight, gözler önüne serdiği bu sarsıcı hikâyesiyle suskunlar için bir ses, her yıl kaybolan binlerce çocuk ve genç için güçlü bir sembol oluyor.

"Televizyon programı yaptığım on iki yıl boyunca hiçbir şey beni Michelle Knight ve onun yaşama tutunma hikâyesi kadar etkilemedi."
-Dr. Phil McGraw-
(Tanıtım Bülteninden)

 Yorum:

 Bu gerçekten yaşanmış bir işkence ve korku dolu 11 senelik bir esaretten başka birşey değil . Ben bu 120cm lik küçük görünen kocaman yürekli kadının bu kadar işkenceye nasıl katlandığına hala nasıl hayatta kalabildiğine bir türlü inanamayorum okuduğum her sayfada hayretler içinde kaldım.

uzun bir süre sonra yanına iki tane daha kız gelir.Gina ve Amanda tabi onlarında bu evde yaşamadıkları işkenceler kalmıyor ben kitabı okurken bir insanın nasıl böyle vicdansız ve merhametsiz olduğuna inanamadım. bu üçkız birbirlerine bu korkunç evde hem destek oldular hemde acılarını paylaştılar çünkü onların birbirlerinden başka kimseleri yoktur burdan sağ çıkıp çıkmayacakları bile belli değildir.Onların yaşadıklarını bir insanın kaldırabilmesi mümkün değil bence

Öyle korkunç şeylerki bu işkenceleri yapan kişi yakalandıktan sonra hapiste kalmaya dayanamıyarak intahar ediyor.

SİS PERDESİ

Kitap adı: Sis Perdesi

Yazar adı: Sandra Brown

Arka kapak:

Ünlü haberci Britt Shelley bir sabah uyandığında eski sevgilisi, herkesin hayranlık duyduğu bir kahraman olan Jay Burgess'in katili olarak aranacağını bilmiyordu.

En kötüsü ise yaşadıkları geceyle ilgili hiçbir şey hatırlamıyor oluşuydu. O eve nasıl geldiği ve o yatağa nasıl girdiği hakkında en ufacık bir fikri yoktu. Hafızası tamamen silinmişti. Evde bulunan bütün deliller Britt Shelley'nin suçlu olduğunu gösteriyordu. Kurban olduğunu düşünürken bir anda cinayetten aranan bir suçlu durumuna düşmüştü.

Britt'in tek kurtuluşu geçmişin sesine kulak vermekti. Her şey bir sis perdesinin arkasında gizliydi.

Yorum:

Polisiye bir kitap Sis Perdesi Filim seyreder gibi okuduğum bir kitap iyi bir gazeteci olan Britt2in hiç ummadığı şeyler başına gelir ve bu belalardan kurtulmak için de daha önce hakkında haber yaptığı Rayden' den yardım alaı ama başlarına bu işleri açan kişi hiçte ummadıkları biridir.Herkese iyi okumalar

KATRAN KARASI

Kitap adı: Katran Karası

Yazar: Güneş Demirel

Arka Kapak:

Ben neredeyim, kimim, unutmam an meselesiydi... Kelimelerle tarif edemezdim, kalbim yerinden fırlayıp onun kalbini yakalayacaktı neredeyse... Sevmek ne garip şey... Alıp yüreğime bassam ya da öpsem doyar mıyım?
Hayatı koca bir bilmece olarak görenler için nefes aldığımız her dakika aslında bir sürprize kapı aralar. O sürprizler bazen neşe bazen hüzün getirir bize. Aşk da o sürprizlerden biridir.
Katran karası gecelere yatar, ansızın açan pırıl pırıl güneşli sabahlara uyanır insan. Yağmur'un hayatına basit bir top darbesiyle giren Özgür, kalbi aşkla çarpan bir adamın bir kadının hayatına nasıl sürprizler taşıyabileceğinin kanıtı adeta. Can dostu Suna'nın güvenli limanına sığınmış, kendini 'fazladan' her türlü duyguya çok erken kapamış, gelecekten çok geçmişe bakarak yaşama yanılgısına kapılmış bir kadının adım adım yüzünü nasıl da aşka, sevgiye çevirebileceğini anlatan 'böyle hayatlar da var' dedirten bir roman...
Edebiyatın genç ve güçlü kalemi Güneş Demirel yine en sahici duygularımızla yüzleşmemiz için sayfalar dolu süren bir serüvene davet ediyor bizi...

 Yorum:

Güneş Dem,reli keşfetmeme sebep olan kitap bayıldım çok hşuma gitti yazarımız olayları iki kahramanında yöünden yazmış Özgür ve Yağmur ahh o Özgür yokmu bitirdi beni bazen hoş Yağmurunda ondan kalır yanı yoktu:)

birbileri ile kafalarına yedikleri top yüzünden tanışmışlardı daha sonra tasedüfen karşılaştıklarında ise Özgür yağmurun güzelliğine vurulmuştu bir daha da kendini toparlıyamadı zaten:)))))

 

 

 Yağmur yetim hanede kapısına bırakılmış ve orada büyümüş çok çalışarak bilgisayar mühendisi olmuştu Özgür ile ikinci karşılaşmalarıda bu yüzden olur. Özgür babasından devraldığı tekstil fabrikasında yeni düzenlemeler yapmak için bir şirketle anlaşır şirketin bilgisayar mühendisi ise tabi ki Yağmurdur:) ve kader ağlarını örmüştür çünkü Yağmur çok güzel bir kızdır ve Özgür her ne kadar farkında olmasada ona çoktan vurulmuştu.Ve elinden geldiği kadar Yağmurun etrafından ayrılmıyordu onu görmek için birsürü bahane üretiyordu.

Yağmur da Özgür'ün yakışıklılığının farkındaydı ama onun şu anda aşkla işi yoktu kendi ayakları üzerinde durup geleceğini kurmalıydı kimseye ihtiyacı yoktu bir tek Suna hariç Suna yağmur'un üniversitede ev arkadaşı idi ve çok iyi anlaşıyorlardı. Nerdeyse kardeş gibilerdi Sunanın ailesi de Yağmuru kendi kızları gibi sahip çıkmışlardı Herne kadar işleri yüzünden evleri şimdi ayrıda olsa hep birliktelerdi.

Suna Yağmura göre biraz daha rahat biridir ve daha konuşkandır bu sayede Özgür ikisi ilede daha yakın olmuştur Suna' yı herkese olmayan kardeşim diyordu ama Yağmur onun içi  deli oluyordu ama Yağmur onu bir türlü fark etmiyordu veya etse de ona göstermiyordu. ama bir birleri ile çatışmaktanda hiç vazgeçmiyorlardı. Çünkü Yağmur zor bir çocuklukgeçirmiştir ve buyüzdende kimseyle çok fazla samimiyet kurmuyordu.

Ama aşk söz dinlemiyordu ve ikisininde yüreğine kurulmuştu.

Yaşadıkları bir çok olay ve süprizlerle birbirleriyle ne kadar çatışsalarda birbirlerinden vazgeçemezler. Özgür artık deli gibi aşıktır Yağmur' çünkü o çok güzel ve çok hassastır. Tabi kitapta bir de Suna ve Barış aşkı var

İki çiftin de yaşadıkları aşk Yağmur ve Özgürün başlarına gelenler ve aşkları çok güzel anlatılmış.Ben çok beğenerek okudum bu kitabı Özgür ve yağmura hayran kaldım be en kısa sürede diğer kitaplarını da okumak istiyorum

ŞANS

Kitap adı : Şans

Yazar : Karen Kingsbury

Arka kapak:

Ona ayakta durma gücü veren ve eve girebilmesini mümkün kılan, nefes almasına olanak sağlayan tek şey, ağaç köklerinin arasına gömülü o eski kutuydu. Kutu, mektuplar ve bugünden on bir yıl sonra ulaşılabilecek son bir şans.

Dağılan hayatınızı toparlamak, hatalarınızı telafi etmek, yaralarınızı sarmak ve ayrılmak zorunda kaldığınız insanlarla tekrar bir araya gelmek için son şansa ne kadar inanabilirsiniz?

İnancınızın sizi nerede ayakta tutup, nerede yalnız bırakacağından nasıl emin olabilirsiniz?

Emin olduğunuz her şeyin ayaklarınızın altından kayıp gittiği bir anda neyin gücüyle ayakta durabilirsiniz?

Son şanslara inanmak, mucizelere inanmak kadar gerçektir.

Yorum :

İşte yine harika bir kitap Şans çok beğenerek okuduğum kitaplardan biri daha kitabı okudukça adının ŞANS değil de KADER olmalıydı diye düşünüp durdum. Bir ailenin yapılan hatalar sonucu yaşadıklarını ve birbirlerini affetmelerini anlatan bir kitap. ama kitabımızda bir de aşka var Nolan Ve Ellie'nin aşkı onlar çocukluk arkadaşı idiler nerdeyse birbirilerinden hiç ayrılmıyorlardı. Taki Ellie'nin babası onu alıp başka bir şehire götürene kadar herne kadar ayrılmak istemeselerde ikiside 15 yaşındalardı ellerinden hiç bir şey gelmiyordu. Ama nolanın aklına gelen bir fikir belkide 11 tıl sonrada olsa buluşmaları sağlayacaktı. zaman geçer Nolan ünlü bir basketbolcu olmuştur.

Bu arada Nolan  Ellie'yi aramaktan hiç vazgeçmez birtürlü ona ulaşamamıştır.

Ellie  ise mecburen kendi hayatında ilerlemeye çalışmaktadır. Şimdi bir kızı vardır Kinzie tek dayanağı odur

 Kinzie çok akıllı bir çocuktur

Bu arada Ellie kızına çocukluk aşkı Nolan'la her zaman buluştukları sokağın adını koymuştur. Ama eski Ellie olmadığı için Nolan la buluşmaktan kaçmıştır Taki küs olduğu babası Annesinin ona gönderdiği ve kendisinin sakladığı mektupları verene kadar Kendisini terk ettiğini düşündüğü annesinin aslında hep kendisine ulaşmaya çalıştığınını öğrenen Ellie kızı ile annesinin yaşadığı ve çocukluğunun geçtiği kasabaya gitmeye karar veriri annesi ile görüşüp geri dönecektir ama hiçbirşey planladığı gibi gitmez:))))

 

 Yorumlar:

 

“Kingsbury, son romanında bizlere affetme duygusu ve sevgileri bitip tükenmeyen karakterler vaat ediyor. Yazarın sürekli okuyucuları, günlük hayatlarından uzaklaşıp kaçabilecek ve hemen kanlarının ısınacağı yeni karakterlerle tanışabilecekler.” (Library Journal)

 

“Bu kadar mükemmel bir sonu hayal bile edemezdim.” (Goodreads)

 

“Kingsbury, kitabında umutlu ilgili dersini vermek için öğütler savurmaktan çok daha iyi bir yol seçerek, bunu hikayesine ustalıkla gizlediği mesajlar yoluyla yapmayı tercih etmiş.” (Publishers Weekly)

AFFETMEK AFFEDENİ ÖZGÜR KILAR