Kitap adı: Katran Karası
Yazar: Güneş Demirel
Arka Kapak:
Ben neredeyim, kimim, unutmam an meselesiydi... Kelimelerle tarif
edemezdim, kalbim yerinden fırlayıp onun kalbini yakalayacaktı
neredeyse... Sevmek ne garip şey... Alıp yüreğime bassam ya da öpsem
doyar mıyım?
Hayatı koca bir bilmece olarak görenler için nefes aldığımız her dakika
aslında bir sürprize kapı aralar. O sürprizler bazen neşe bazen hüzün
getirir bize. Aşk da o sürprizlerden biridir.
Katran karası gecelere yatar, ansızın açan pırıl pırıl güneşli sabahlara
uyanır insan. Yağmur'un hayatına basit bir top darbesiyle giren Özgür,
kalbi aşkla çarpan bir adamın bir kadının hayatına nasıl sürprizler
taşıyabileceğinin kanıtı adeta. Can dostu Suna'nın güvenli limanına
sığınmış, kendini 'fazladan' her türlü duyguya çok erken kapamış,
gelecekten çok geçmişe bakarak yaşama yanılgısına kapılmış bir kadının
adım adım yüzünü nasıl da aşka, sevgiye çevirebileceğini anlatan
'böyle hayatlar da var' dedirten bir roman...
Edebiyatın genç ve güçlü kalemi Güneş Demirel yine en sahici
duygularımızla yüzleşmemiz için sayfalar dolu süren bir serüvene davet
ediyor bizi...
Yorum:
Güneş Dem,reli keşfetmeme sebep olan kitap bayıldım çok hşuma gitti yazarımız olayları iki kahramanında yöünden yazmış Özgür ve Yağmur ahh o Özgür yokmu bitirdi beni bazen hoş Yağmurunda ondan kalır yanı yoktu:)
birbileri ile kafalarına yedikleri top yüzünden tanışmışlardı daha sonra tasedüfen karşılaştıklarında ise Özgür yağmurun güzelliğine vurulmuştu bir daha da kendini toparlıyamadı zaten:)))))
Yağmur yetim hanede kapısına bırakılmış ve orada büyümüş çok çalışarak bilgisayar mühendisi olmuştu Özgür ile ikinci karşılaşmalarıda bu yüzden olur. Özgür babasından devraldığı tekstil fabrikasında yeni düzenlemeler yapmak için bir şirketle anlaşır şirketin bilgisayar mühendisi ise tabi ki Yağmurdur:) ve kader ağlarını örmüştür çünkü Yağmur çok güzel bir kızdır ve Özgür her ne kadar farkında olmasada ona çoktan vurulmuştu.Ve elinden geldiği kadar Yağmurun etrafından ayrılmıyordu onu görmek için birsürü bahane üretiyordu.
Yağmur da Özgür'ün yakışıklılığının farkındaydı ama onun şu anda aşkla işi yoktu kendi ayakları üzerinde durup geleceğini kurmalıydı kimseye ihtiyacı yoktu bir tek Suna hariç Suna yağmur'un üniversitede ev arkadaşı idi ve çok iyi anlaşıyorlardı. Nerdeyse kardeş gibilerdi Sunanın ailesi de Yağmuru kendi kızları gibi sahip çıkmışlardı Herne kadar işleri yüzünden evleri şimdi ayrıda olsa hep birliktelerdi.
Suna Yağmura göre biraz daha rahat biridir ve daha konuşkandır bu sayede Özgür ikisi ilede daha yakın olmuştur Suna' yı herkese olmayan kardeşim diyordu ama Yağmur onun içi deli oluyordu ama Yağmur onu bir türlü fark etmiyordu veya etse de ona göstermiyordu. ama bir birleri ile çatışmaktanda hiç vazgeçmiyorlardı. Çünkü Yağmur zor bir çocuklukgeçirmiştir ve buyüzdende kimseyle çok fazla samimiyet kurmuyordu.
Ama aşk söz dinlemiyordu ve ikisininde yüreğine kurulmuştu.
Yaşadıkları bir çok olay ve süprizlerle birbirleriyle ne kadar çatışsalarda birbirlerinden vazgeçemezler. Özgür artık deli gibi aşıktır Yağmur' çünkü o çok güzel ve çok hassastır. Tabi kitapta bir de Suna ve Barış aşkı var
İki çiftin de yaşadıkları aşk Yağmur ve Özgürün başlarına gelenler ve aşkları çok güzel anlatılmış.Ben çok beğenerek okudum bu kitabı Özgür ve yağmura hayran kaldım be en kısa sürede diğer kitaplarını da okumak istiyorum